Mutlu İnsanlar Ülkesi Finlandiya
Sınırları içinde 5 milyon 500 bin kişinin yaşadığı, 338 bin kilometre karelik bir araziye sahip Finlandiya, dünyanın 43 bin doları aşan kişi başı gayrı safi milli hasılası ile en zengin ülkelerinden biridir. Ülkede tarıma elverişli bir toprak yapısı yoktur. İrili ufaklı 168 bin civarı göl, 175 bin civarı ada bulunan güzel ülkede ekonomi telekomünikasyon, bilişim, orman ve metal sektörleri üzerine kurulmuştur. Tersanelerde son senelerde hızla önem kazanmaktadır.
Bölgenin ilk yerlileri buzul çağının bitimiyle buralara yayılan Sibirya’nın Ural bölgesinden gelmiş avcı, toplayıcı, balıkçı halk olan Saamilerdir. Kabileler halinde yayılan bu halkı ve topraklarını günümüz tarihinde 19. Yüzyılın başına kadar İsveç krallığı kontrol altında tutmuştur. İsveç krallığı ile Rus Çarlığı arasında bitmek bilmeyen savaşlar sonunda günümüzde Finlandiya olarak kabul ettiğimiz bölge 1809 yılında Rusya’nın egemenliği altına girer. Bölge Çarlığa bağlı özerk bir yönetim olarak Rusya’da ki 1917 devrimine kadar Ruslar tarafından yönetilir. 1917 yılında Rus devrimi sonrası Finlandiya Rusya’daki karışıklıktan istifade edip bağımsızlığını ilan eder.
1917 yılında Rusya’dan bağımsızlığını kazandıktan sonra Almanlar tarafından desteklenen sağcılar ve Ruslar tarafından desteklenen solcular arasında büyük bir iç savaş çıkmıştır. Almanların desteklediği sağcılar iç savaşı kazanınca Finlandiya karşılıklı saldırmazlık antlaşması olmasına rağmen 1939 yılında Rusya’nın saldırısına uğrar. Ülkeyi kolay lokma gören Rusya, asker olarak Finlandiya’nın 5 katı, mühimmat ve zırhlı olarak 100 katı güce sahip olsa da ülkeyi işgal etmeyi başaramaz. Rus savaşında Finliler çok az olan nüfuslarıyla müthiş bir direniş göstererek tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık örneği sergilemişlerdir. Bu direnişteki en büyük paya sahip, sayıları 100 bini bulan kayaklı kadın askerlerini unutmamak gerekir.
2. Dünya savaşının sonlarına doğru Finlandiya taraf değiştirir ve Fransa ile İngiltere’nin yanında yer alır. Bu dönemde halk Ruslara karşı gösterdiğine eşit bir direnci Alman saldırılarına karşı da gösterecektir.
Finlandiya 2. Dünya savaşı için birçok açıdan ilginç bir örnektir. Helsinki, Avrupa’da işgal edilmemiş nadir başkentlerden biri, Finlandiya ise demokrasiyi koruyabilmiş nadir Avrupa ülkelerinden biridir. Ayrıca, Almanlarla müttefik olmalarına rağmen Yahudilerin güvenle yaşadığı nadir ülkelerden biri olmuştur.
Finlandiya’nın bugünkü refah seviyesine ulaşma hikayesi çok eskilere gitmez.
2. Dünya savaşı sonrası ülkede önce eğitimi yapılandıran büyük bir kalkınma hareketi başlar. Finliler 50 yıl gibi kısa bir süreye halkının eğitimi ve kalkınma planını sığdırmış, bugün zengin, refah içinde yaşayan mutlu Finlandiya halkını yaratmıştır.
Büyük bir disiplinle çalışan Finlandiyalıların dinlenip ter atabileceği yaklaşık 3 buçuk milyon sauna bulunması da ayrıca ilginç bir detaydır.
Günümüzde dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı bu ülkenin komşu ülkelerle olan ilişkileri de çok iyidir. Hatta o kadar iyidir ki 2016 yılında yakın dostları, komşuları Norveçliler, Finlandiya’nın Rusya’dan bağımsızlığını kazanmasının 100. Yılı kutlamaları için çok özel bir hediye vermeyi düşünür. Önce sosyal medya üzerinde başlayan kampanya 20 binden fazla imza ile ciddi bir hal alıp Norveç parlamentosuna sunulur. Bu talep dünyada eşi benzeri görülmemiş ilginç bir sınır değişikliği talebidir.
Norveçliler komşularıyla sınır olan Halti dağını, dağ ve 1365 metrelik zirvesi Finlandiya sınırlarına geçecek şekilde hediye etmek isterler. İstek Norveç parlamentosunda ülke sınırlarının bölünmez bütünlüğü ilkesine dayanarak ret edilir ama jest unutulmazdır.
Finlandiya hakkında diğer yazılar için tıklayınız