En Tenha Yollarda James Cook Anısına
Bölgeye gitmemiş, ya da büyük bir haritayı dikkatle incelememiş olanlar Yeni Zelanda’nın aslında iki adadan oluştuğunu bilmezler ya da pek önemsemezler. Yeni Zelanda’nın kuzey adasını güney adasından ayıran 30 kilometre genişliğinde ki Cook Boğazı dünyanın en fırtınalı bölgelerinden biridir. Yeni Zelanda’nın başkenti Wellington’un bulunduğu Kuzey adasındaki Victoria tepesinden bu boğazı seyretmek İstanbul’da büyümüş biri olarak hep çok hoşuma gitmiştir.
Cook boğazına ismini veren, buradan 1769 yılında geçen Kaptan James Cook, benim gibi rota dışına çıkmayı seven gezginlerin de önemli idollerinden biridir.
James Cook efsanesinin gizli kahramanı ise İskoç doktor Edinburgh’lu James Lind’dir. 15.Yüzyılda görülmeye başlayıp sonraki 2 yüzyıl boyunca her 3 denizciden birinin ölümüne sebep olan, esrarengiz İskorbüt hastalığının, sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığına James Cook tan başka kimseyi ikna edemeyen James Lind’in tavsiyelerini dinleyip, yolculuklarına gemisini tahıl yerine sebze meyve ile doldurup çıkan James Cook, hiç denizcisini kaybetmediği için bu kadar uzun mesafeleri kat edebilmiş ve bugün biz gezginler tarafından da efsane olarak kabul edilmektedir.
Yıllarca bu efsanenin başladığı yer olan yani James Cook’un doğduğu yer olan Middlesbrough’da ki bugün müze olan evi gezme hayalini kurdum.
Bundan bir kaç yıl önce “Dünya tarihini değiştiren araç Tren” konseptli bir turun parkurunda İngiltere’nin Middlesbrough şehrine gitme şansım oldu.
1825 yılında George Stephenson’un geliştirdiği tarihteki ilk buharlı lokomotifin kullanıldığı, dünyanın kaderini değiştiren Stockton ve Darlington kasabaları arasındaki ticari tren yolunun başladığı noktada bulunan, dünyanın en önemli Tren müzesini gezmek amacıyla bölgedeydik.
İnsanlık gerçek anlamda saate bakmaya ve saati kullanmaya, aslında bu ziyaret ettiğimiz tren yolunun buharlı lokomotiflerle ticari ve toplu taşımaya başlayana kadar asla ihtiyaç duymamıştı.
Her ülkede, bir şehirden diğerine bile fark eden, güneşin doğuşunu ve batışını esas alan farklı farklı saatler kullanılırken işte bu tren yolu kullanılmaya başladıktan sonra, bir kasabadan diğerine geçerken karşılarına çıkan saat farkı ile baş edemeyen tren şirketi yetkilileri, 1847 yılında tren tarifesini Greenwich gözlem evi saatine göre ayarlamıştı. Ülkede demiryollarının yayılmasıyla 1880 yılında İngiltere Greenwich Gözlemevi saatini, dünyada ulusal saat uygulamasına geçen ilk devlet olarak ülkenin her yerinde zorunlu ilan etmiş ve dünyanın tarihini değiştirmişti.
Büyük bir heyecanla gezdiğimiz bu müzenin ardından muhtemelen tur boyunca anlattığım James Cook hikayeleri sayesinde benimle aynı heyecanı paylaşmaya başlamış olan misafirlerimle 27 Ekim 1728 yılında doğan ve doğduğu yerde doğumun 250. Yılı anısına hayatını ve seyahatlerini anlatan bir müze yapılan büyük kaşif’in ziyaretine grup halinde koştuk.
Bölgeye yolu düşen tüm rota dışı gezginlere şiddetle tavsiye ettiğimiz bu müze, 21 yaşında genç bir kız iken Cook ile evlenip onun 6 çocuğuna annelik yapan Catherine’in hayatı ve duyguları da dahil olmak üzere, bize James Cook’un keşifleri dışındaç özel hayatından da detaylar sunuyor.
Bir gezgin için tarifsiz mutluluk ve hayal kurma şansı veren bu müzenin kışları 2 Kasım ve 22 Mart arası kapalı olduğunu hatırlatalım.