Aztekler’in İntikamı
Kartal, kaktüs, yılan…
Meksika bayrağının ortasında bulunan bu üçlü kompozisyon aslında çok daha derin bir kuruluş efsanesinin günümüzdeki izdüşümüdür.
Kendilerine bir şehir arayan Aztek’ler, rivayete göre kaktüs kartal ve yılanı içeren bir kehanetin peşindedirler.
Aztek ler bugün 21 milyonluk nüfusu ile dünyanın 3. Büyük metropol alanı olan Mexico City’nin merkezinde bulunmuş ama artık var olmayan Texcoco gölünün ortalarına yakın bir yerde bulunan adacıkta bir kaktüsün üzerinde, ağzındaki yılanı parçalamaya çalışan kartalı görünce kehanetin gerçekleştiğini kabul edip şehirlerini bu adaya kurarlar. 14. Yüzyılda kurulan bu şehir Kral Tenoch’un şehri anlamına gelen Tenochtitlan adını alır. Zamanla Aztekler, tekerleği, demir ya da çeliği bilmemelerine rağmen bu şehri Avrupadaki bir çok başkentten daha kalabalık ve oldukça organize bir hale getirirler.
O dönemde Tenochtitlan varlığını bile bilmediği Paris, Venedik ve İstanbul kadar insanı yani yaklaşık yüz bin kişiyi topraklarında barındırmaya başlar.
Şehirde oldukça gelişmiş bir tarım sistemi kuran Aztekler gölde kamıştan platformların üzerini toprak kaplayıp tarım alanlarını geliştirirler, yazılı vergi kayıt sistemini kullanmaya başlarlar, çocuklar için zorunlu eğitimi başlatırlar. Yaşadıkları dönem için bu detaylar oldukça sıradışıdır.
Bu parlak dönem Hernan Cortes’in emrindeki İspanyol Fatihler 1519 yılında gelene kadar devam eder.
Aslında Hernan Cortes ve adamları Aztek mitolojisindeki tüylü yılanın zırhlar içinde elinde sihirli sopasıyla geleceğine inanılan Aztek takviminin 50 yıllık döngülerinden birinde kıtaya ayak basmamış olsalar tarih bambaşka yazılmış olabilirdi ama kendilerinin köse, beklenen tanrının sakalı olduğuna ve ellerinde sihirli bir sopa ile geleceğine inanan Aztekler sakallı Hernan Cortesi ve ellerinde tüfekleri olan İspanyol askerlerini görünce onları tanrılarıyla özdeşleştirip büyük bir coskuyla karşılayıp şehirlerinin kapılarını bu misafirlere sonuna kadar açmışlardır.
Önce kral ve yöneticileri esir alan Hernan Cortes ve adamları sonrasında Azteklerle büyük savaşlara tutuşmuşlardır. Bu savaşların sonunda Aztekler yenilmişlerdir ama Azteklerin esas yenilme sebebi İspanyollardan bulaşan çiçek hastalığının orduda sebep olduğu ölümlerdir.
İspanyollar Azteklerden aldıkları bu şehrin yerine Yeni İspanya’nın başkenti Mexico City’i kurarlar ve bu yüzbinlerce Azteklinin kanıyla sulanmış gölü de zaman içinde yerleşim yeri kazanmak için yavaş yavaş kuruturlar…
Sularında Aztek askerlerinin ruhlarını barındıran bu göl kurudukça yeraltı suları, kuruyan bölgelerin zeminini yumuşatmaya başlar ve üzerine yapılan binaların, katedrallerin, sarayların yavaş yavaş toprağa gömülmeye başladığını gözlemleriz, Texocco gölü her sene ortalama 4 ile 10 santim civarı toprağa gömülen bu binaları içine almaya kararlıdır. Adeta İspanyollardan intikam almaya yemin etmiştir.
Günümüzde şehrin eski eski meydanı Zocalo’ya gittiğiniz takdirde büyük Katedral’den Kraliyet Sarayına kadar bütün binalarda şehrin toprağa gömülmesine bağlı eğiklikleri ve çatlakları gözlemleyebilirsiniz.