Antik İsrail Krallığı Davud ve Süleyman
Milattan Önce 11. Yüzyılda dış tehditlerden kurtulmak için Yakup’un 12 oğlunun kabilesi, O’nun tanrıyla güreşen anlamına gelen İsrail lakabıyla Antik İsrail Krallığı ‘nı kurarlar. Bu krallığın ilk kralı Şaul olacaktır ve ömrünün büyük kısmını Filistinlilerle savaşarak geçirecektir.
Filistinlilerle savaşırken en büyük sorun Filistin ordusundaki dev savaşçı Goliath’tır. Savaş esnasında İsrail askerlerinin moralini bozan bu 3 metre boyundaki dev ile yaptığı düelloyu onu öldürerek kazanan Yehuda kabilesinin lideri Davud hem savaşı kazanmalarını sağlar hem de tüm halkın sevgisini kazanır.
Kral Şaul’den sonra kısa süre krallık yapan oğlu Ishbaal öldürülünce, halkın sevgilisi Davud İsrail krallığının 3. Kralı olur.
Davut ve sonrasında oğlu Süleyman ile sürecek dönem İsrailoğullarının en ihtişamlı dönemi olarak kabul edilir.
Davut’un krallığı döneminde çok güçlü bir ordu kurulur tüm iç isyanlar ve dış tehditler bastırılır. 12 kabile gerçek anlamda birleştirilir. Kudüs ele geçirilir ve başkent Hebron’dan buraya taşınır.
Sesi güzel olduğu için dilimize Davudi ses terimini sokmuş bu kral 38 yıl boyunca İsrailoğullarını bir arada tutar.
Davut hayatının sonuna doğru, Yakup zamanından beri seyyar bir çadırda gezdirilen ahit sandığı için bir tapınak yapmaya karar verir. Ancak bu tapınağı yapmak ölümü sonrası ülkeye kral olacak oğlu Süleyman’a nasip olacaktır.
Davut’un 2. Oğlu Süleyman babasından tahtı devir alır ve kabul edilen tarih ile milattan önce 970 ile 928 yılları arasında İsrailoğullarının krallığını yapar.
Süleyman İbranice Şlemo yani Barış Yapan demektir. Süleyman, Arapça Selamet kökünden gelen ismine yakışır şekilde halkına İsrail tarihindeki en uzun barış dönemini yaşatır.
Kur’an’da peygamber olarak kabul edilen, Hristiyanlığın ise sadece kral olarak kabul ettiği Süleyman döneminde barışla birlikte İsrailoğullarının zenginliği de kat kat artacaktır. Gelmiş geçmiş en bilge kral olarak kabul edilen Süleyman’ın bilgeliğinden faydalanmak için gelen diğer ülkelerin kral ve kraliçelerinin getirdiği hediyeler ve mücevherler bu zenginleşmede önemli bir rol oynamaktadır.
Süleyman gerçekten çok farklı özelliklere sahiptir. Kuşdilini konuşmaktadır, bitkilerle şifa vermeyi bilmektedir ve cinler üzerinde hâkimiyeti vardır.
Süleyman’ın saltanatı döneminde milattan önce 957 yılında yaklaşık 7 yıl sürecek bir inşaat sonrası Kudüste büyük tapınak yapılacaktır. Babasının yapmaya karar verdiği, ama Süleyman döneminde yapılan, Yahudilerin Kutsal Ev olarak adlandırdığı bu muhteşem tapınak, milattan önce 586 yılında Babilliler tarafından tahrip edilene kadar antik Yahudiliğin merkezi olacaktır.
Süleyman’ın ömrünün sonuna doğru eşleri tarafından Yahudilik yolundan çıkarıldığı ve pagan tanrılara yönlendirildiği kabul edilir.
Süleyman’ın ölümünden sonra yerine geçen oğlu Rehoboam’ın kötü yönetimi ve kibiri yüzünden İsrail Krallığı, kuzeyde bulunan 10 kabilenin krallıktan ayrılıp kendi krallıklarını kurmasıyla ikiye bölünür.
Bundan sonra kuzeydekiler Kuzey İsrail Krallığı olarak anılacak. Kudüs çevresi ve Güneydeki 2 kabile Yehuda olarak adlandırılacaktır.
Kuzey İsrail Krallığı 722 yılında Asur İmparatorluğu tarafından işgal edilir. Yehuda 586 yılında büyük tapınağı da yıkan Babil İmparatorluğu tarafından işgal edilir.
İsrail hakkında diğer yazılar için tıklayınız
Yazar : Serdar Nazım KÖLÜRBAŞI