Lizbon Hakkında Bilinenler Ve Az Bilinenler

Portekiz’in başkentidir.
Şehrin merkezinde yaklaşık 600 bin kişi yaşamaktadır.
Lizbon metropolitan alanında yaklaşık 2 milyon 700 bin kişi yaşamaktadır.
Roma gibi 7 tepe üzerine kurulmuştur.
Şehrin kuruluşu Roma’dan eskiye gitmektedir.
Milattan önce 1200’lü yıllarda Fenikeliler tarafından kuruluyor.
Lizbon isminin Fenike dilinde güvenli liman anlamına gelen Allis-Ubbo’dan geldiği kabul edilmektedir.
Fenike dilinde güvenli liman anlamına gelen Allis Ubbo kelimesinden türemiştir.
711 yılında Arapların eline geçmiş sonrasında Endülüs Emevi Devletinin bir parçası olmuştur.
1147 yılında haçlı ordularının yardımıyla Portekiz krallığının eline geçmiştir.
Lizbon 3. Alfonso döneminde 1255 yılında resmen başkent durumuna gelmiştir.
yüzyılda Portekizli gemicilerin fetihler için hareket ettiği noktadır.
Lizbon’un flaması siyah beyaz damalı bayrak üzeri belediye armasıdır.
Lizbon bayrağında da bulunan siyah beyaz damalı zemini, şehrin bir çok sokağındaki taşlarda da bulabilirsiniz. Bu siyah beyaz renkler şehrin koruyucu azizi Vincent’in siyah dini kıyafetini ve haçlıların beyaz pelerinlerini temsil etmektedir.
Bir İspanyol sömürgesi olan Afrikalı şehir devleti Ceuta, ülkeyi 1415 yılında ele geçiren Portekizlilerin etkisiyle hala siyah beyaz damalı bayrak kullanmaktadır.
Lizbon belediye taşıma firması Raylar anlamına gelen Carris adını taşımaktadır. İsmini ilk tramvaylarla yere gömülen tramvay raylarından almıştır.
Lizbon’da ilk tramvay seferi 17 Kasım 1873 yılında yapılmıştır.
İlk Lizbon tramvayları Amerika New York ve New Orleans’dan alındıkları için uzun süre lakapları Americanos kalmıştır.
Şehrin en gizemli yeri her yıl eylül ayında kısa bir süre halkın ziyaretine açılan Rua Da Prata’dan girilen Galerias Romanas denilen yeraltı şehridir.
Lizbon’un sembolü durumundaki 1514 yılında inşa edilmiş Belem kulesi tarihte değişik dönemlerde gümrük binası, hapishane, deniz feneri ve postane olarak hizmet vermiştir.
Dünyada kaydedilmiş en büyük deprem bu şehirde 1755 yılında 1 Kasım sabahı yaşanan büyük depremdir.
Belem kulesinde, 1515 yılında Afrika’dan Kral Manuel’e hediye olarak yollanan Hipopotamın küçük bir kabartması vardır.
Deprem sonrası 50 ila 100 bin kişi arasında ölüm olduğu kabul edilmektedir.
Depremin yaklaşık 9 Richter ölçeğinde olduğu düşünülmektedir.
Deprem modern deprem biliminin doğmasında büyük rol oynamıştır.
Belem Kulesi ve Jeronimos Manastırı UNESCO kültür mirası listesindedir.
Şehirdeki Arap Müslüman etkisi hiç bir zaman tamamen yok olmamıştır.
Şehrin en eski semti Alfama adını Arapça banyolar anlamına gelen Al-Hamma’dan almaktadır.
Alfama mahallesi şehrin 1755 depreminde ayakta kalabilmiş tek mahallesidir.
Tagus nehri üzerindeki Vasco Da Gama köprüsü 17,5 kilometrelik uzunluğu ile Avrupa’nın en uzun köprüsüdür.
Köprünün açılış töreninde 15 bin kişiye yemek verilmiş ve bunun için dünyanın en uzun masası oluşturulmuştur.
Dünyada hala hizmet veren en eski kitabevi “Bertrand Kitabevi” 1732 yılından beri Lizbon’da hizmet vermektedir.
Şehrin takımı Benfica, Guinness rekorlar kitabına göre dünyanın en çok taraftarı olan kulüptür.
Her yıl Mart ayında düzenlenen Lizbon Yarı Maratonu dünyada en çok katılım olan maratonlardan biridir.
Avrupa’nın en çok güneş alan şehirlerinden biridir.
Euro 2004 Futbol Şampiyonasının logosu bu şehirde 34 bin kişinin katılımıyla oluşturulmuştur.
2007 yılında Dünyanın Yeni 7 Harikasını açıklamak için Benfica stadyumunda tapılan 7290 metre karelik podyum dünyanın en büyüğüdür.